24 Haziran seçimlerinin ardından CHP´de bildik tartışmalar yeniden zuhur etti. Seçim sonrası CHP´de muhalif kanadın imza toplama ise neredeyse geleneksel hâle geldi. Bunu eleştirmek için yazmıyorum; zira CHP´ye gönül vermiş olanlar her seçim başarısızlığından sonra bir çare bir umut arıyor.
Bu yüzden her seçimin ardından ‘umut´, ‘değişim´ ve ‘çare´ gibi sloganlarla bir çıkış yolu aranıyor. Deniz Baykal döneminde de sık sık rastladığımız bu tablo, son 2-3 seçimde Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP´de de görülmeye başlandı.
Ne diyor CHP´li muhalif?
‘Değişim´
‘Umut´
Umut olarak sunulan isim ise Muharrem İnce…
Muhaliflerin haklı olduğu nokta, 9 seçim kaybeden bir liderin koltuğundan kalması gerektiği…
Yarışların doğal sonucu budur. Başarısızsan ve başarısızlığın devamlı tekrar ediyorsa bir şey yapmak gerekir.
Ancak Kılıçdaroğlu başarısızlığı kabul etmiyor ve değişimi ‘çevresini´ revize etmekte görüyor.
Yeterli imza toplanıp toplanmaması bence işin detay kısmı.
Eğer bir partide 600´ün üzerinde ‘kurultay´ talebi varsa tüzüğe bakılmaksızın bunun gereği yapılır.
Çünkü kurultay konusunda irade bence oluşmuştur.
Bu işin bir boyutu…
Şimdi ikinci ve esas konuya gelelim.
Hani ‘değişim´ ve ‘umut´ sloganları atılıyor ya; işte bu sloganların altını dolduracak meseleye gelelim.
Bir kere ‘değişim´ ve ‘umut´ sloganının altı kurultay yapmakla dolmaz; dolmadığı görülüyor uzun yıllardır.
Bilenler bilir; Deniz Baykal 1999 seçimlerinden sonra bıraktıktan sonra liderliğe tekrar talip olurken ‘değişim´ ve ‘umut´ kavramlarını kullanmıştı.
Tıpkı bugün olduğu gibi.
Baykal geldi ama ‘değişim´ ve ‘umut´ onunla beraber partide ete kemiğe bürünmedi.
O dönem için hayati derecede önemli bir adım daha vardı Baykal tarafından atılan.
Baykal ‘Anadolu Solu´ kavramını ortaya atmıştı.
Oldukça da ilgi görmüş; tartışılmıştı.
Evet, CHP´nin kurtuluşu Baykal´ın 2000 yılında ortaya attığı Anadolu Solu´nda…
Nedenleri bu kavramın ortaya atıldığından bugüne kadar yapılan 15´e yakın seçimde gizli.
AKP, iktidarını Anadolu ile yakaladı.
Yani iktidar olurken önce Anadolu´ya hakim oldu.
Bu yüzden iktidarın yolu Anadolu´dan geçer.
Bu yüzden Baykal ‘Anadolu Solu´ dedi 18 yıl önce.
CHP, AKP kurulduğundan beri hiçbir seçimde İç Anadolu ve Karadeniz´de yüzde 20´yi aşamadı. Sadece kıyı kesimleri ve biraz büyükşehirlerle seçimleri götürmeye çalıştı.
Ege ve Akdeniz´de de öyle bir iki kent hariç açık ara bir galibiyet söz konusu olmadı.
Doğu ve Güneydoğu´da zaten yoksun…
AKP ise Anadolu´da yüzde 60´lara varan bir ortala yakaladı. Bu oran da partiyi 16 yıldır iktidarda tutan en önemli unsur.
‘Anadolu´da bize ön yargı var´ deyip işin içinden sıyrılmak kolaycılık.
1977 seçimlerinde Sivas, Malatya, Kırşehir, Adıyaman, Konya, Erzincan, Ankara, Yozgat, Tokat Amasya ve Kahramanmaraş´ı CHP almadı mı?
Ordu, Sinop, Zonguldak ve Trabzon´u CHP almadı mı?
O zaman partinin adı başka mıydı?
Tamam, CHP kurultayını yine yapsın ama Anadolu devrimini gerçekleştiremezse bir 16 yıl daha iç karmaşa ve hiziplerle uğraşıp durur.